24 Ekim 2009 Cumartesi

''Söz Ağızdan Bir Kere Çıkar,Bir kulaktan Girer Ötekinden Kaçar''


Neyi arzuladığını iyi belirle dikkatli ol, pişman edecek seni bu girdiğin yol! Saf taklidi yapmaktan vazgeç. Taklit acizliğin ödettiği bedel. En güzel kaçış yoludur acizlik en güzel.

Acı hissettirmek için açmışsınız gözlerinizi dünyaya. Çok üzüldüm şimdi size ama, elimden tutan bu eller oldukça mutluluktan öte bir his yoktur bana. Ne oldu çok mu sıktı sözlerim gerçek olunca? Oysa bizi sıkıştıramadı bu gözler hain hain baksalarda. Boşyere mantık arama, bir soru verdin haydi koş, cevabını bul getir bana. Burda olan kalır demişti bir imp bana ve aşkıma.Sahtelik yoluna sapmış hayatlar uzak kalsınlar bize daima.

Nasıl olduğunuza uyanamazsam acilen kazısın biri beni yataktan. Ne kadar dinlersen o kadar kapılırsın. Lanet müzik az daha canınızı yaksın. Zevkin ardından gelen acı gibi mahvedip, kafanızı kuma daldırsın.
Rezil olmaktansa kendi pisliğini yiyecek zavallı insanlar bir hata daha yapın. Her seferinde yeni bir adilik ekleyin hayatınıza. Mücadele ne kadar zor olursa zafer de o kadar tatlıdır sizin için. Hırsınız kudurtacak daha da batıracak sizi.

Ben görebildiğiniz kadarım sizde. Düşük çeneli boş beyinli. Algılama kıtlığınızdaki cehalet bitmeden öğrenemezsiniz ki yüzde seksenimi. Kazanırken, hayat insana gülücükler atarken söylesenize kim düşünür ki kaybetmeyi? İçindeki bilinmeyenle yüzleştiğinde, doğan görmek istemeyeceğin bir gerçek mi?Yapmaya devam edin tamam mı canım pis işlerinizi?

Gerçek mutluluğu hanginiz isteyebilir ki yaradandan?
Yüzünüz mü var? Elleriniz semaya baksanıza çok uzakta.
Çok sağolun, sayenizde arşivime ekledim bir şarkı daha,
Sakın ola okuyup bundan sonra başa sarmayın ama.
Zaten hevesiniz bu kuruntuyla kaldı kursağınızda.

A.C.d

Küçük


Sende kalsın yok bende, hayatım pazarlık malı olmuş, ruhum göçebe.
Neyi yaşadım ki neyi göreyim?
Sevgi vardı da ben mi ittim?
Sorarlar hep neden böyle oldu, düzen vardı da ben mi gittim?
O zaman oturup kahrımdan içtim ben.
Sevmiştim, sevilirdim...
Dünüm resimlerde anı oldu, bir bebek vardı 'baba' derdi.
Şimdi yarına gün mü doğmuş, ne masal anlatırsın,
O bebekten eser mi kalmış?
Boyum kocaman, başım ermiş güneşe.
Bin fısıltı kulağımda, birikmiş acılar koynumda,
Sarıldığım tek sevgilim var, o da rüyamda.
Eller çekilsin üzerimden, her dil bir alçıyla sıvansın.
Dönsün yüzler benim açım dışına.
Yalnızlığı yüreği büyük olan ''o adam'' yaşatabilir ancak bana.
Olmasa da şimdi, zamanında zerrelerime işlemiş varlığıyla.

A.C.d

Yalnız Ölen Adam


Yüzüne bir güzellik kondurmuş yaradan
Eskisi gibi korkutmuyor bakışların
Bir başka gülüyor gözlerin
Hayır! Bu sen değilsin.
Ecel kokuyor sokağın, kapında kilit
Kasvet kaplıyor evini
Kaçacak bir yer diliyorsun içinden.

Sakince uzan yatağına minik bedeninle
Meleğin gelmeden, ruhun gitmeden,
Nefsini öldür önce.
Kıymetini yaşamın boyunca bilmediğin nefesi
Derin derin çek içine.
Göğsünün kabardığı her saniye şükret Rabbi'ne.
Geç mi bir şeyler yapmak için?

Kilit açıldı soğuk bir yel vurdu yüzüne.
Gözlerin sol yanına bakıyor, dizlerin karnında.
Ellerin sımsıkı kenetlenmiş birbirine.
Bir cenin misali nasıl geldiysen öyle...
Duvardaki tablolar gamsız,
Kadehteki mutluluk kaynağın yararsız,
Gitmeden bakıyor ardından ''Kent''arsız.
Sesin yalnız benim kulaklarıma ulaşıyor,
Yüreğin feryad ediyor;
''Yok mu kimse zararsız?''

A.C.d.