16 Ağustos 2010 Pazartesi

Tarihte Bu Günüm 17 Ags.

Sekizinci yaşıma girmek için kalan son dört günü sayıyordum. Hatta ön dişlerim sallanıyordu. Dedem yaşıyordu, kuzenim daha 3 yaşındaydı. Süper bir aile yemeğinden sonra hepimiz anneannemde yatıya kalmıştık. Çok mutluyduk. Babam iş gezisindeydi.O akşam dönüş yolundalardı ve Kocaeli'nden geçerken binalar bir bir çökmeye başladı. Eş zamanlı biz de evde uyuyorduk, hatta kalabalık ve sıcak yüzünden yerde serilip yatıyordum. Dakikalarca sallandık, kapıya sıkışan halı yüzünden kapıyı açamadık. Babamların da gittiği yol ikiye ayrılıyordu o sırada. Biz kurtulmuştuk. Ve bizim çok mutlu olduğumuz gecenin sonunda binlerce insan hayatını, evini, ailesini kaybediyordu. Yıldızlar ağazımıza girecek kadar yakındı yüzümüze. Ertesi sabah hiç bir şey eskisi gibi değildi bazıları için. Babam bizden habersiz radyo dinlerken yaşadığımız semtin yerle bir olduğu haberini alıyordu. Biz ise onun deprem sırasında fay hattı üzerinde olduğunu biliyorduk ve hiç birimizden ses çıkmıyordu. Dedem ise hastaydı, evin dışında bir yerde kalması mümkün değildi. Her şeye rağmen feci bir dayanışma gücüyle toparlanmaya çalışıyordu herkes. Komşularla beraber kocaman bir aile olmuştuk bir kaç gün.Sonra telefonlar kullanılabilir hale gelmişti artık. Babam ve biz yaşıyorduk.

Felaketten 3 gün sonra geldiğinde elinde doğum günü pastam vardı. Ailelerin yitirdiği çocukları, çocukların ardından ağladığı onca anne babanın üzüntüsüyle halimize bir kez daha şükrederek kesmiştik o pastayı hep beraber. Tüm apartman aynı pastadan yedi buruk bir şekilde. Biz kocaman bir aileydik.

Fakat...

Hala birileri geçmişe özlem duyarak, geleceği yaşayamayacağına ağlıyordu. 

A.C.D.