25 Ekim 2009 Pazar

Güle Güle Melek


Mahalleyi kaldıran topuk sesleri,
Aslında onun kulağında bir kadın sesiydi.
Üstelik uyanan sadece kendisiydi.

Gitti sessizce pencere doğru,
Her zaman olduğu gibi araladı usulca tülü.
İşte, buydu beklediği görüntü.
Bir tebessüm sardı yüzünü.
Ekleyecekti koleksyonuna temiz bir ölü.
Kırmızı ruju, sarı savrulan saçları, kulakları delen lanet ayakkabıları.
Ona göre haketmişti çoktan ölümü.
Geçen saniyeler, adımları, kıza verilen son ödüldü.
Aldı yanına kadim dostu azraili.
Giydi çamurlu postallarını, çıktı merdivenlerini.
Takip etti beynini sızlatan o sesi.
Tuttu kolundan, damarları kızarmış iki patlak göz, rimelleri akmış, korkak,aciz...
Kapattı ağzını, şimdi içinde yankılanıyordu çığlığı.
İçindeki sustu, düştü elinden çantası.
Bir melek ölüyordu, kanatları şimdiden görülüyordu.

A.C.d.